Devlete bağlı çocukevinde fuhuş skandalı: Yurt görevlileri dahil 30 tutuklama
AFYONKARAHİSAR – Afyonkarahisar’da çocuk...
AFYONKARAHİSAR – Afyonkarahisar’da çocuk...
CHP
Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu
ilginç bir iddia ortaya attı. Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanlığı’nın Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasını geri döndürecek hazırlık yaptığını öne sürdü ve “Bu yönde bize gelen duyumlar var” dedi. Kılıçdaroğlu,
Türkiye
’nin zaten olağanüstü bir dönem yaşadığını ve ‘devlet krizi’ olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu’nun sözlerine yardımcısı Gürsel Tekin de destek verdi. İçişleri Bakanı Efgan Ala’ya göndermede bulunarak, ‘Eski OHAL Valisi’ diyen Tekin de, OHAL yasalarına dönük çalışmalar yapıldığını iddia etti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Meclis’teki görüşmeleri kavgalı geçen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) düzenlemesini görüşmek üzere dün hukukçular ile gazetelerin Ankara temsilcileriyle kahvaltıda buluştu. 2.5 saat süren toplantıda dikkat çekici ve tartışma yaratacak öneri ve iddialar gündeme geldi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, HSYK düzenlemesinin Köşk tarafından onaylanması durumunda Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini söyledi. HSYK düzenlemesinin bakanlar kurulunda görüşülmeden Meclis’e sunulmasının ‘ayıp’ olduğunu savunan Kılıçdaroğlu şu değerlendirmeyi yaptı: “Yargı hükümetin kontrolüne veriliyor. Demokrasi ayaklarımızın altında parça parça kayıp gidiyor. Doksan yıllık demokrasimiz bir iktidar tarafından yok edilmek isteniyor. HSYK değişikliğinin temelinde ‘bundan sonra operasyon olmasın’ var. Dosyayı kapatacak savcı olsun, Deniz Feneri gibi olsun isteniyor. İşin özü bu.”
Nerde cemaat?
Kılıçdaroğlu,
AK Parti
’nin HSYK teklifini çekmesi durumunda anayasa değişikliği için masaya oturabileceklerini vurguladı. Cumhurbaşkanı’nın devreye girmekte geciktiğini de sözlerine ekleyen ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i de eleştiren Kılıçdaroğlu, ‘CHP-cemaat işbirliği’ iddialarına ise gülümseyerek yanıt verdi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Bunları biz de gazetelerden okuyoruz. Cemaatin bir yetkilisini bulup da uzlaşsak! Yok öyle bir şey. Nerde yakınlaşma? Merak ediyorum. Bizim düşüncemiz belli. Cemaatle uzlaşma arayışı… Yok öyle bir şey. Eğer cemaat kendi inancını siyasette kullanmak istiyorsa buna karşıyız. İnançlara saygılıyız.İnançların siyasette kullanımına karşıyız.”
CHP liderinin toplantısına tanınmış hukukçular Prof. Erdoğan Teziç, Prof. Sabih Kanadoğlu, Prof. İbrahim Kabaoğlu, Prof. Atilla Özer, Demokrat Yargı Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin ile HSYK görüşmeleri sırasında tartaklanan Yargıçlar Sendikası Başkanı Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da katıldı ve görüşlerini açıkladı. Hukukçular ilginç görüşler öne sürdü. İşte bunlardan dikkat çekenler:
Erdoğan Teziç: Bu konu Anayasa Mahkemesi’ne götürülünce “zamanla yarış” ortaya çıkacak. Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümüyor ama görevlerinden alınanlar idari yargıya başvurup iptal isteyebilirler. Yürürlüğü durdurma talebine “uygulamanın durdurulması” kararı eklenebilir. Buna benzer kararlar Amerika’da var. Şimdiye kadar Türkiye’de uygulanmadı. 1993 yılında uygulamayla çıktı. Bu da öyle olabilir. Cumhurbaşkanı anayasal görevini yapmazsa uluslararası hukukta bunun adı ‘yüksek ihanettir”. ‘Vatana ihanet’in Frenkçe karşılığı ‘yüksek ihanettir’ anayasal görevin ihlalidir. Yıkıntının içinden ne çıkacağı belli olmaz. 12 Mart’ı bir kez daha yaşamak istemiyorum.
Sabih Kanadoğlu: 17 Aralık’tan bu yana hukuk devleti değil, kanun devleti değil, polis devleti var. HSYK kanununun amacı kadroları kendine göre oluşturmaktır. Tek umut seçimden sandıktan çıkmaktır. Sandık güvenliği önemli. İçişleri ve Adalet Bakanlığı’na bağlı seçim güvenli olmaz. CHP, bu seçimde güçbirliği yapmalı.Kavga eden taraflardan birini destekler görünmemeli. CHP kazanmazsa Türkiye daha karanlık bir yere gidecektir.
İbrahim Kaboğlu: 18 yıl önce Mesut Yılmaz hükümetine güvenoyunun geçersizliği Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilmiş, Yılmaz istifa etmişti. Burada da benzer bir durum var. HSYK tasfiye ediliyorsa, AYM önünde ‘işlem yok’ diye öne sürülmesi ve AYM kararı nokta işlem olacağı için uygulanmalıdır. Muhalefet belki de ilk kez bu kadar güçlü ve meşru.
Organ Gazi Ertekin: Son yüz elli yıllık yasaları ele aldığımızda HSYK tasarısı politik gerçeklerimize en uygun tasarıdır. AK Parti’ye şükran sunuyorum bu yüzden. Takriri sükûn ve sıkıyönetim yasaları gibi. İktidarlar bu dönemlerde hep doğruyu söylemişlerdir. Bu politik doğruculuğu alkışlıyorum. Yargı üç yıldır politik işgal altında. Yargıda cemaatin ilan ettiği olağanüstü hale karşı, hükümet sıkıyönetim ilan etmiştir. Bu, iktidar savaşının tezahürüdür kutluyorum açık sözlü bir diktatörlüğe geçtik. Derin devletin şu andaki enstrümanı ordu değil yargıdır. Bu çok daha tehlikeli.
Hukukçular tartıştı
Toplantıda Orhan Gazi Ertekin’in sözleri polemik yarattı. Ertekin, “Anayasa Mahkemesi’ne giderseniz bu cemaatin olağanüstü halini desteklemiş olacaksınız” dedi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, “Elbette Anayasa Mahkemesi’ne gideceğim. Sayın Ertekin siyasi analiz yaptı” yorumunda bulundu. Teziç ise “Olağanüstü hal dediniz. Hükümet, daha rahat etmek için sıkıyönetime gidebilir mi? Genel seçim ertelenebilir, mahalli seçim uzatılabilir mi? Ya da mahalli seçim sıkıyönetim altında yapılabilir mi?” diye sordu. Ertekin de şu yanıtı verdi: “Hukuken olağanüstü hal beklemiyorum. Erdoğan’ın otoriterleşmesini de beklemiyorum. Erdoğan uzlaşmaya en muhtaç lider. Altında bir örgüt yok. Bu yüzden ittifak yapmadığı kimse kalmadı. Meclis hariç. O tarzı değil. Siyasi karakteri Meclis’e uymuyor. Darbe öngörmüyorum. Bize ilan edilen olağanüst hallere karşı olağanüstü haller ilan etmeliyiz.”