RADİKAL- Miró’nun sahte eserlerini Türkiye’ye getirerek orjinal esermiş gibi pazarlayan Koleksiyoner Emre Sefer’in; sergiyi düzenleyen kurum olan KÜLT Ltd.’i dolandırmak ve MSGSÜ’nün kamuoyunda itibarının zedelenmek sebebiyle, İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 4 sene 6 ay sene hapis cezasına hükmedildi.
20 Kasım 2013 tarihinde Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde açılan Miró Sergisi ile ilgili Miró Vakfı’nın “eserlerin sahte olduğu”na dair raporu doğrultusunda Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından kapatılan sergi ile ilgili mahkeme kararını verdi.
Serginin düzenleyicisi Kült Ltd.’nin “maddi ve manevi zarar gördüğüne” dair şikâyeti üzerine başlayan davada koleksiyonun sahibi ve kiralayıcısı ARETE Sanat Galerisi yetkilisi Koleksiyoner Emre SEFER “dolandırıcılık” ve “özel belgede sahtecilik” suçlarından suçlu bulundu.
Sözkonusu sergi 20 Kasım 2013 tarihinde açılmış, 20 Aralık 2013 tarihinde ise “eserlerin sahte olduğundan şüphelenmesi üzerine” ziyaretçi girişi durdurulmuştu. 23 Aralık 2013 tarihinde Joan Miro’nun yasal temsilcisi Miró Vakfı yöneticileri İstanbul’a gelip sergide incelemelerde bulunmuş, 3 Ocak 2014 tarihinde de “eserlerin orjinal olmadığına” dair teknik rapor hazırlanmıştı.
Aynı gün serginin organizatörü Kült Ltd. dolandırıldığı gerekçesiyle koleksiyonun sahibi ve kiralayıcısı ARETE Sanat Galerisi yetkilisi Koleksiyoner Emre Sefer hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma neticesinde Emre Sefer hakkında “dolandırıcılık” ve “özel belgede zincirleme sahtecilik” suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davası açıldı.
Yapılan yargılama neticesinde 18.03.2016 tarihinde Koleksiyoner Emre SEFER suçlu bulunarak toplamda 4 yıl 6 ay hapis cezası ve 40.000TL adli para cezası ile cezalandırıldı.
İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi, “sanığın sözkonusu eserlerin sahte olduğunu bildiğini” belirterek, “sahteliği belirtilen eserlerle ilgili orjinallik sertifikasının sahte olduğu, olayın uluslararası bir boyuta taşındığı, sanığın ciddi anlamda kastının bulunduğu ve sözkonusu eylemin sanat eserlerine yönelik olduğu” gerekçesiyle dolandırıcılık suçundan 2 yıl hapis ve 40.000TL adli para cezasına, “sanığın kendi şirketi Arete Şirketi adına orijinallik belgeleri düzenlediği, bu eylemi zincirleme şekilde gerçekleştirdiği” gerekçesiyle de özel belgede sahtecilik suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetti.
Dolandırılan ve mağdur olan Kült Ltd.’nin avukatı ise, “kültür ve sanat alanında yaşanan bir dolandırıcılık ve sahtecilikle ilgili ülkemizde örnek bir mahkeme kararı tesis edildi. Ticari alanda çok sık karşılaşılan dolandırıcılık ve sahtecilik yanında, kültür sanat alanında pek karşılaşılmamakta, sahtecilik olsa da mahkeme kararlarıyla cezalandırılmamaktaydı. İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi bundan böyle emsal olabilecek bir karar vermiştir” dedi.
Mahkeme kararı sanat dünyası neden önemli oldğuna dair açıklama yapan mağdur kurumun yöneticisi Kült Ltd yöneticisi DÜNDAR HIZAL “Biz tüm kültür endüstirisi adına sürecin takipçisi olduk. Bu karar önemli bir zafer. Büyük maddi zararlara uğramış olmak bir yana bu kararın caydırıcılık açısından önemi büyük. Kültür endüstrisinin büyük etkinliklere ihtiyacı var, büyük oranda sponsorluk ilişkisini gerektiren ve çoğunlukla güven ilişikisine dayalı bir eko-sistem. Tüm kırılgan atmosfer ve eko-sistem bunu suistimal eden kimi kötü niyetli kişilerce kolayca yok edilebiliyor. Bu kararla kültür sanat eko-sistemi biraz daha güvenli bir alana kavuştu. Artık tersini düşününler için hapis cezasına kadar ağır cezalar var Türkiye’de” dedi.
sizlere egehurriyet.com farkıyla sunulmuştur