Bazı gelenekler ve ilkeler yazılı olmasa bile geçerlidir…
Hatta yasalardan bile daha çok geçerlidir…
Bu yazılı olmayan ama geçerli ilkeler/geleneklerin en uç örneği İngiltere’dir…
İngiltere’de birçok şey yazılı olmamasına rağmen kraliçe dâhil herkes uyar…
Uymamak ne kimsenin aklına gelir…
Aklına geleni ise herkes ‘ayıp’lar…
***
Anlaşılan CHP’nin de yazılı olmayan ama her genel başkanın uyması gereken gelenekleri var…
Veya gizli tüzük maddesi var…
Her genel başkan bu yasa veya geleneğe uyuyor…
Yeni CHP dese de Kemal Kılıçdaroğlu’ da yazılı olmayan ama geçerli olan ‘yasa’ya uyuyor…
***
Hatırlarsanız Mehmet Sevigen’i…
Deniz Baykal’ın ‘yıldız’ı…
Deniz Baykal’ın ‘gölge’si…
Deniz Baykal nereye gitse Mehmet Sevigen oradaydı…
Tüm toplantılarını ve mitinglerini o ‘organize’ ederdi…
Geçmişte hangi taşı kaldırsanız CHP’de mutlaka Mehmet Sevigen çıkardı…
Bir ilde örgüt ataması olacak mutlaka iyi veya kötü Mehmet Sevigen’in adı geçerdi…
Belediye başkanı adayı atanacak, mutlaka Sevigen’in adı geçerdi…
Herkes aday olanı Sevigen’den bilir, olmayanda suçu Sevigen’de bulurdu…
Atanan Sevigen sayesinde atanmış, atanamayan da ‘Tam atanacaktım, Mehmet Sevigen engelledi’ derdi…
Hatta Erdoğan Toprak’ın ‘Beni Bakırköy Belediye başkanı yap, soyadımı Sevigen yapacağım’ iddiası ortalıkta dolanıp duruyor.
Herkes soluğu alan elinde çantası, Sevigen’in yanına koşardı…
Olursa Sevigen’den olmazsa başlarlardı ‘Sevigen şunu yaptı, böyle dedi’ diye feryat figana…
İyisiyle kötüsüyle Deniz Baykal’ın adı geçen her yerde Mehmet Sevigen de vardı…
Parti meclisinde en düşük oyu almasına, parti içinde ve kamuoyunda çok büyük tepkiler almasına rağmen Deniz Baykal, Mehmet Sevigen’den asla vazgeçmedi…
Zafer Mutlu-Erdoğan Toprak ikilisinin aleyhine açtığı kampanyayla MYK üyeliğinden istifa etmesine rağmen Deniz Baykal, onu yanından hiç ayırmadı…
Demek ki, CHP’lilerin ve kamuoyunun bilmediği yetenekleri Deniz Baykal onda görmüştü…
Deniz Baykal’ın en çok güvendiği birkaç kişiden birisiydi Mehmet Sevigen…
Bildiğim kadarıyla halen de öyledir…
***
CHP’nin yeni ‘Sevigen’i Gürsel Erol…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘en yakını’…
En azından kamuoyu öyle biliyor…
Kendisi öyle söylüyor…
Her yere ve her şeye ‘genel başkan’ adına müdahale ediyor…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun adının geçtiği her yerde artık Gürsel Erol var…
İl başkanı olmak isteyen ona gidiyor.
Gençlik kolu başkanı olmak isteyen ona gidiyor.
Milletvekili olmak isteyen ona gidiyor…
Belediye başkanı olmak isteyenler başka adreslerde ‘yorulmasınlar’ diye söylüyorum, ona gidin…
***
Kılıçdaroğlu adına kurultay hazırlıkları yapma görevi onda.
Aralık kurultayını o ‘organize’ etti…
Olağanüstü tüzük kurultayını o ‘organize’ etti…
İstanbul il başkanlığını o ‘organize’ etti…
Ankara ve İzmir’i o ‘organize’ etti…
Antalya ili MHP’li danışmanla beraber onun ‘organize’ ettiği söyleniyor…
Gençliği o ‘organize’ ediyor…
CHP’deki ‘görev’ ve ‘yetki’si mi?
‘Resmi’ olan hiçbir görev ve yetkisi yok.
Ama tüm genel başkan yardımcılarından daha fazla ‘görev’ ve ‘yetki’si var.
Şimdi de elinde kâğıt kalem parti meclisi listesini ‘’organize’’ ediyor…
Boşuna genel başkanı rahatsız etmeyin diye söylüyorum…
***
Dün Mehmet Sevigen…
Bugün Gürsel Erol…
Eski CHP…
Yeni CHP…
Ama değişen bir şey yok…
Haydi hayırlısı…
İmambakır Üküş
haber kaynağı : istanbulgercegi.com