AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Fethullah Gülen grubunu topyekûn hedef haline almadıklarını ve bir ‘cadı avı’ başlatmayacaklarını söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın aksine yumuşak bir üslup benimseyen Çelik, gündeme ilişkin şunları söyledi:
SON MGK: (Gülen grubuna karşı topyekûn mücadele kararı alındığı haberlerine karşılık). Bizi 28 Şubat’a benzetiyorlar. Bu, büyük bir densizlik. 28 Şubat’ta bütün mütedeyyin unsurlar hedefti. Bizim Gülen cemaati ile Hizmet cemaatinin topyekûnüyle kavga başlatmamız söz konusu değil. Bir McCarty’ci zihniyetle cadı avına çıkan bir AK Parti yönetimi olmayacak. Kimse bunu aklının ucundan bile geçirmesin. CHP dönemlerinde ‘Nur Talebeleri’ bir evde toplanır, Nur külliyatından dersler okuyorlar. Çay içiyorlar. Ayin yapıyorsunuz deyip toplayıp götürüyorlardı. AK Parti döneminde dini sohbet, toplantı yapanlara yönelik bir haraket söz konusu bile olamaz. Kimdir esas burada birlik bütünlüğümüze kasteden kimdir? Türkiye ’yi kaosa sürüklemek için kim manipülasyon yapıyorsa odur. Bu bir savcı, polis şefi, mülki amir olur. Ama bu, belgeye dayanır. Hukuk zemininde bir insanın suç yaptığı ortaya çıkarılır; ona göre. Suçu olmayan bir ceza olmaz. Cemaate mensup öğretmen, öğrenci, esnaf işçi, memur, sanayici, öğretim üyesi bunlara karşı topyekûn hükümet savaş başlattı. Bunların cezalandırılacağı, toplanacağı dillendiriliyor. Böyle bir şey kimsenin aklından geçmemeli… Suçların ferdiliği prensibini unutmayacağız. Kim suç işlerse onun karşılığını bulur.
GÜLEN’İN DÖNÜŞÜ: (Fethullah Gülen’in Türkiye’ye dönüp dönmeyeceği sorusuna) Bilmiyorum. Kendi takdir edeceği bir şey. Eğer Fethullah Gülen’in Amerika’da bir işi yoksa burası onun memleketidir. Bana göre de gelmesi lazım. Orada ne yapacak? Sayın Başbakan bu kavga olunca gel demiyordu. Cemaatle hiçbir problem yokken de gel diyordu.
17 ARALIK TAHLİYELERİ: Biz Ergenon, Balyoz, KCK davalarında da ne zaman tutukluluk gündeme gelse hep şunu söyledik: Adalet sisteminde tutukluluk istisna, tutuksuz yargılama genel esas olmalı. 28 Şubat davasından yargılananların hepsi tahliye edildi. İsmail Hakkı Karadayı da A da B de C de beraat etmedi. 17 Aralık operasyonunda serbest bırakılan iki bakanımızın çocuğu, Zarrab tahliye edildi. Ama yargılama devam ediyor. Takdir mahkemeye ait. Bizim hiçbir zaman yargının kullanacağı yetkiyi kendimizin kullanması söz konusu olmadı. Tahliye başka, beraat başka. (Başbakan’ın “Adalet yerini buldu” sözüne karşılık) Adalet kavramında tutukluluk istisna ise bu bağlamda söyledi. Altını çizmek isterim ki yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık, suiistimaller konusunda biz hep hassasiyet gösterdik. Kim tüyü bitmemiş yetimin hakına el uzatırsa o elin kırılması lazım. Kim olursa olsun.
İŞİN MAHİYETİ BU DEĞİL: (Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği öne sürülen ses kaydı). Başbakan olmadığını söylüyor. Montaj diyor. Birileri buna yüzde 100 inanıyor. Birileri yüzde 100 doğru olduğuna inanmıyor. Baba oğul arasında konuşma olmuş olabilir. Ama işin mahiyeti bu değil. Değiştirilmiş dönüştürülmüş diyor. Araya katılmış diyor. Bunun gerçeğini nasıl anlayacağız? Savcılık bir inceleme başlattı. İsterse yurtdışında bir laboratuvara, TÜBİTAK’a incelettirir. Bize sorulan “Çıkın ispat edin böyle olmadığını.” İddiayı ortaya atan ispatla mükelleftir. İffetli kadına iffetsizlik yakıştırıyorsunuz. Size iffetli olduğunu nasıl ispat edecek? Ben Başbakan’ın beyanını esas almak zorundayım. Vaziyet bu. Bahçeli ile ilgili bir montaj kaset çıkardılar. Buna inanmadınız. Ben de inanmadım.