Blogger anne Ender Yurtoğlu kızının her anını not ediyor. Yurtoğlu ‘Kızım Şirin doğduktan sonra kendimi daha iyi tanıdım, hayattan daha fazla keyif aldım diyor...
Tam zamanlı eş
-Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Keşfetmeyi, gözlem yapmayı ve yeniliği seven, rutine sahip çıkan; yani düzeni seven bir insanım. Metalurji ve malzeme mühendisiyim. Yemek yapmayı, fotoğraflamayı, tarif yazmayı seviyorum. gezginyemek.com isminde başka bir bloğum da var. Ayrıca fotoğrafçılık da yapıyorum yeni yeni. Kitap okumayı seviyorum. Özetle, anne olmanın yanında tam zamanlı bir eş, mühendis; yarızamanlı blogger ve fotoğrafçıyım...
-www.sevgilikucukkizim. com’u oluştururken bir hedefiniz var mıydı?
Doğumdan sonraki süreçte uzun uzun konuşmak, birilerine dert yanmak, deneyimlerimi, öğrendiklerimi anlatmak ihtiyacı blog yazmak için bir itici güç oldu. Kısacası, “dilim şişmişti.” Sonrasında yazmayı çok sevdiğimi fark ettim ve kendimce zor ulaştığım bilgileri de derleyip bloğa koymaya karar verdim. Hap bilgileri çok severim ve bu anlamda okuyanların işine yaramasını umarak hap bilgiler yazdım; doğuma giderken hastane çantasına neler konmalı, bebek nasıl banyo yaptırılır, emzik nasıl bıraktırılır gibi..
-Çocuk büyütmek oldukça zor bir süreç. Bebeğin gelişiminden itibaren aslında bir insanı şekillendiriyorsunuz. Siz Şirin’le iletişiminizde geleneksel yöntemlere mi ağırlık veriyorsunuz, yoksa modern yaklaşımları mı tercih ediyorsunuz?
Mutlu bir Şirin nasıl yetiştirilir?” sorusu daha pedagojik arayışlara itti beni. Hangi oyunları oynayalım onunla, acaba böyle yaparsak kendisini nasıl hisseder, ağladığında ne yapmalıyız, her istediğini yapmak doğru mu, sürekli oyun mu oynamalıyız... gibi sorulara eşimle birlikte hep cevap ararız. Kitaplar okuruz, bir gelişimsel pediatri uzmanı doktorumuz var bize rehberlik eden, ona danışırız. Ayrıca Şirin’in gittiği okul da bize rehberlik ediyorlar.
-Anne olmanın en güzel yanı nedir sizce?
Verdiğiniz emeklerin, sevginin, güvenin karşılığını hem hemen, hem de uzun vadede alabilmek anneliğin en büyük motivasyonu bence. Bununla ilgili geri bildirimi en çok, Şirin oyuncaklarını konuştururken alıyorum. Örneğin oyuncağına diyor ki; “İyi ki benim kızımsın, seni çok seviyorum.” Bunu duyduğumda müthiş mutlu oluyorum. Anne olunca, annelerin çocuklarını nasıl sevdiklerini anladım. “Kıyamam” kelimesinin özünü anladım mesela. Böyle kolayca söyleniveren lafların fasafiso olmadığını anladım. Fazlasıyla empati kurabilen bir kişi oldum anne olarak ama anneliğin ötesinde kendimle ilgili çok fazla farkındalığım oldu. Şirin doğduktan sonra kendimi daha iyi tanıdım. Hayattan daha fazla keyif almaya başladım.
-Anneler Günü yaklaşıyor. Şirin’den ne isterdiniz?
Annemden aldığım parayla gidip bir buket çiçek alır anneme verirdim. Kızımın da bana çiçek almasını isterim o yüzden. Parasını ben veririm. (gülüyor)
sizlere egehurriyet.com farkıyla sunulmuşturBlogger anne Ender Yurtoğlu kızının her anını not ediyor. Yurtoğlu ‘Kızım Şirin doğduktan sonra kendimi daha iyi tanıdım, hayattan daha fazla keyif aldım diyor...
Tam zamanlı eş
-Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Keşfetmeyi, gözlem yapmayı ve yeniliği seven, rutine sahip çıkan; yani düzeni seven bir insanım. Metalurji ve malzeme mühendisiyim. Yemek yapmayı, fotoğraflamayı, tarif yazmayı seviyorum. gezginyemek.com isminde başka bir bloğum da var. Ayrıca fotoğrafçılık da yapıyorum yeni yeni. Kitap okumayı seviyorum. Özetle, anne olmanın yanında tam zamanlı bir eş, mühendis; yarızamanlı blogger ve fotoğrafçıyım...
-www.sevgilikucukkizim. com’u oluştururken bir hedefiniz var mıydı?
Doğumdan sonraki süreçte uzun uzun konuşmak, birilerine dert yanmak, deneyimlerimi, öğrendiklerimi anlatmak ihtiyacı blog yazmak için bir itici güç oldu. Kısacası, “dilim şişmişti.” Sonrasında yazmayı çok sevdiğimi fark ettim ve kendimce zor ulaştığım bilgileri de derleyip bloğa koymaya karar verdim. Hap bilgileri çok severim ve bu anlamda okuyanların işine yaramasını umarak hap bilgiler yazdım; doğuma giderken hastane çantasına neler konmalı, bebek nasıl banyo yaptırılır, emzik nasıl bıraktırılır gibi..
-Çocuk büyütmek oldukça zor bir süreç. Bebeğin gelişiminden itibaren aslında bir insanı şekillendiriyorsunuz. Siz Şirin’le iletişiminizde geleneksel yöntemlere mi ağırlık veriyorsunuz, yoksa modern yaklaşımları mı tercih ediyorsunuz?
Mutlu bir Şirin nasıl yetiştirilir?” sorusu daha pedagojik arayışlara itti beni. Hangi oyunları oynayalım onunla, acaba böyle yaparsak kendisini nasıl hisseder, ağladığında ne yapmalıyız, her istediğini yapmak doğru mu, sürekli oyun mu oynamalıyız... gibi sorulara eşimle birlikte hep cevap ararız. Kitaplar okuruz, bir gelişimsel pediatri uzmanı doktorumuz var bize rehberlik eden, ona danışırız. Ayrıca Şirin’in gittiği okul da bize rehberlik ediyorlar.
-Anne olmanın en güzel yanı nedir sizce?
Verdiğiniz emeklerin, sevginin, güvenin karşılığını hem hemen, hem de uzun vadede alabilmek anneliğin en büyük motivasyonu bence. Bununla ilgili geri bildirimi en çok, Şirin oyuncaklarını konuştururken alıyorum. Örneğin oyuncağına diyor ki; “İyi ki benim kızımsın, seni çok seviyorum.” Bunu duyduğumda müthiş mutlu oluyorum. Anne olunca, annelerin çocuklarını nasıl sevdiklerini anladım. “Kıyamam” kelimesinin özünü anladım mesela. Böyle kolayca söyleniveren lafların fasafiso olmadığını anladım. Fazlasıyla empati kurabilen bir kişi oldum anne olarak ama anneliğin ötesinde kendimle ilgili çok fazla farkındalığım oldu. Şirin doğduktan sonra kendimi daha iyi tanıdım. Hayattan daha fazla keyif almaya başladım.
-Anneler Günü yaklaşıyor. Şirin’den ne isterdiniz?
Annemden aldığım parayla gidip bir buket çiçek alır anneme verirdim. Kızımın da bana çiçek almasını isterim o yüzden. Parasını ben veririm. (gülüyor)
sizlere egehurriyet.com farkıyla sunulmuştur