Hoşgeldiniz  

‘Öcalan’ın kararı kararımızdır’

admin | 14 Mart 2013 | Manşet

Abdulkadir Selvi bugün yayımlanan köşe yazısında Kandil’in Öcalan’ın gönderdiği mektupta yazılanlara ilişkin kararını bildirdiğini ileri sürdü

Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdulkadir Selvi,Kandil’in Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mektupta yazılanlara ilişkin kararını bildirdiğini ileri sürdü. “Kandil’in ‘Önderliğimizin kararı, kararımızdır’ mesajını yolladığını” söyleyen Selvi, bir sonraki İmralı görüşmesi için de “Altan Tan ve Pervin Buldan’ı yeni heyette göremeyebiliriz” ifadesini kullandı. Selvi, Milliyet’in “İmralı zabıtları” haberinde Öcalan’ın “Hayattaki en mutlu günüm boşandığım gündü” sözlerinin de çıkarıldığını öne sürdü.

Abdülkadir Selvi’nin Yeni Şafak’ta “Kandil kararını bildirdi” başlığıyla yayımlanan (11 Mart 2013) yazısı şöyle:

Çözüm sürecinde bir merdiven daha çıkılıyor.

Kandil, Avrupa ve BDP, çözüme ilişkin olarak kararlarını, Öcalan’a bildirecekler.

Onun ardından İmralı’dan, ateşkes ilan edilmesi ve çekilme çağrısı gelecek.

Süreç işlemeye devam edecek.

Bu arada yeni bir heyet sorunu yaşanabilir.

Altan Tan ve Pervin Buldan’ı yeni heyette göremeyebiliriz.

Tutanakların sızması, İmralı dönüşü yapılan açıklamalar rahatsızlık meydana getirdi.

Tutanakların sızması konusunda BDP cephesinden hazırlanan senaryolar, tekerlemeye dönüştü.

‘Komşu komşu hu hu.

Oğlun geldi mi geldi.

Ne getirdi?

İnci boncuk’

Tutanakların faturası aralarında çaycıların, çorbacıların bulunduğu çalışanlara kesilecek.

İktidardaki bilgi, 2 kişi tarafından sızdırıldığı yönünde.

Ayrıca sızdırılan metin, üzerinde ince bir operasyon yapılarak servis edilmiş.

Örneğin Öcalan’ın kadınlarla ilgili sözleri çıkarılmış. Evlilik kurumuna ilişkin yüz kızartıcı değerlendirmeleri, ‘En mutlu olduğum gün boşandığım gündü’ şeklindeki konuşmaları ayıklanmış.

Resmi kayıtlarda evli gözüküyor ama o ‘Boşandığım gün’ demiş.

1-Tutanaklar, süreci Öcalan yönetiyor. Anayasa’dan, Erdoğan’ın konumuna göre tek belirleyici o stratejisine göre dizayn edilmiş.

Öcalan sürecin önemli bir aktörü ama mimarı değil. Bu sürecin mimarı Başbakan Erdoğan. Ayrıca Türkiye’nin yürüttüğü süreç, sadece PKK’nın tasfiyesini amaçlayan bir süreç değil. Yeni bir Türkiye inşa ediliyor.

Bu süreçte Öcalan’a bir fırsat tanınıyor. ‘Ya çözüm sürecinde onurlu aktör olursun. Çözüme katkınla Yeni Türkiye’nin inşasında yer alırsın ya da birkaç yıl içinde oluşacak dengeler PKK’nın tasfiyesini zorunlu hale getirebilir.’

Burada bir parantez açıp, çözüm sürecinin seyrini etkileyecek olan faktörlerden birisi Suriye olacak.

Suriye sürecinin erken bitmesi PKK’yı, PKK sorunun çözümü Suriye sürecini etkileyecek.

2-Çözüm süreci suikastların, sabotajların arasından güçlenerek çıkmayı başardı.

Neden?

Başbakan, sürecin arkasında kararlı bir şekilde durduğu ve kamuoyunun çözüme olan güçlü inancı sayesinde.

Çözüm sürecine girildiği andan itibaren AK Parti oyları yüzde 50′nin altına inmedi, çözüme olan talep ise, yüzde 40′ın altından yüzde 69 seviyesine yükseldi.

Şemdinli’de PKK’lılarla buluşan BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını talep ettiği ve idamı gündeme getirdiği zaman da toplumu ikna eden bir Erdoğan vardı, bugün çözüm dediğinde de kitleleri inandıran bir Erdoğan var.

Bu süreçlerde liderliğin önemi büyük.

İRA sürecinde Tony Blair’in danışmanı olan Jonathan Powell, Blair’in çözüm için ilahi bir şekilde görevlendirildiği inancıyla hareket ettiğini aktarıyordu. Birçok sorunun üstesinden gelmede, Blair’in bu tavrı kolaylaştırıcı olmuş.

Aynı şekilde Güney Afrika’da Apartheit rejiminin Devlet Başkanı De Klerk, her şeyi göze alabildiği için, barışı tesis etti.

Çözüm için, ‘Baldıran zehiri’ içmeyi göze alan Erdoğan, bir noktada, ‘Aldatılıyor muyuz?’ kuşkusuna kapılıp, elini taşın altından çekerse, süreç tepemize çöker.

Çözüm sürecinin hem en güçlü, hem de en zayıf halkası burası.

ABD’de köleliği kaldıran Başkan Lincoln, ikinci kez seçildiğinde, bir rüya görüyor ve her zaman olduğu gibi rüyalarını yorumlattığı eşine başvuruyor.

Lincoln rüyasında gemi görüyor.

Karısı, ‘Gemi, köleliği kaldıracak’ diyor.

İmralı’ya giden gemiye de aynı anlam yüklenebilir mi orasını bilmiyorum.

Ama karısı bir şey daha söylüyor: ‘Halk tarafından senin gibi sevilen kimse yok. Şu an ne istersen yapabilirsin.’

Erdoğan şu anda o noktada…

Lincoln’un rüyası vardı, Erdoğan’ın ise, ‘Yeni Türkiye’yi inşa etme hedefi.

Başbakan da biliyor ki, bu sorun çözülmeden yeni Türkiye inşa edilemez.

Onun için sızdırma olayını bir krize dönüştürmeden yolumuza devam etmeliyiz.

Bediüzzaman Hazretleri ,’Hayr-ı kesir için şerr-i kalil kabul edilir’ diyor.

Bu arada bilgiyi sona sakladım.

Kandil’in yazılı yanıtı henüz gelmedi ama mesaj ulaştı.

Kandil, ‘Önderliğimizin kararı, kararımızdır’ diyor.

Tweetle Takip et: @Egehurriyet
0 Kez Görüntülendi
YazdırPDFE-Mail
Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

KÖŞE YAZARLARI

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

HAVA DURUMU


sonuclist
© 2012 İzmir Haber Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.