- PKK, Kürt Baharı çıkartabilir mi?
- Gültan Kışanak’tan çarpıcı açıklamalar
- Gürsel Tekin’den AK Parti itirafı
- PKK altın vuruşa hazırlanıyor!
- Pendik metropol mü oluyor ?
- Tekin’den ‘Erdoğan dayak yiyecek’ açıklaması
admin | 11 Mart 2013 | Ropörtaj
‘Tam bağımsız bir Kürdistan için öncelikle yakınımızdaki bir ülkeyi ikna etmemiz gerekir. Bu olmadan adım atamayız.’
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, Time dergisine yaptığı açıklamada “Türkiye bizim umut kapımız. Eğer bu umut kapısı kapanırsa Bağdat’a teslim oluruz ve hepimizin çıkarları tehlikeye girer” dedi. Barzani, “tam bağımsız bir Kürdistan için fırsat olduğunu, ancak zorluklar da bulunduğunu, şu anda Irak içinde bağımsız bir ekonomi istediklerini” söyledi.
Barzani, Irak’ın bütünlüğü gerekçe gösterilerek Türk boru hattına karşı çıkılmasına, “Türkiye politikası bağımsız bir Kürdistan olmasına açıkça karşı. Bu da bizim karşı karşıya olduğumuz kader. Türkiye bizi her zaman durdurabilecek bir askeri güce sahip… Irak’ın bütünlüğünü tehlikeye atan tek şeyin Bağdat’taki Başbakan Maliki’nin tutumudur” sözleriyle itiraz etti.
‘Petrol için 15 milyar dolar yatırım yapıldı’
Neçirvan Barzani’nin, Time dergisinin sorularına verdiği cevaplar şöyle:
- Siz Kürdistan petrolünü çıkarıp ihraç etmeyi planladığınızı ilk söylediğinizde, insanlar size gülmüştü değil mi?
Evet doğru (gülüyor). En başta Kürdistan’ın kendi petrolünü çıkartıp satması fikrini sunduğumda bu insanlara komik gelmişti. Önce küçük şirketler ile başladık. Başlarda küçük şirketler ile çalıştığımız için beni suçluyorlardı. Şimdi Exxon Mobil, Chevron, Total, Gazprom gibi büyük şirketler ile çalışıyoruz. Şimdiye kadar harcamalar için yapılan yatırımın toplamı 15 milyar dolar kadar. Bu ülkeye 15 milyar dolar harcadılar. Bu büyük bir değişim. Ama tabii ki yolumuz uzun. İlk başladığımız şirket DNO adlı Norveçli bir şirketti, ve ben eleştirilerin odağı olmuştum. Herkes kendi çıkarlarımı gözettiğimi düşünüyordu ama ben tüm bunlara kulaklarımı tıkayıp yoluma devam ettim.
- ABD, Türk boru hattınının kurulmasına karşı. Çünkü Irak’ın bu konuda bir tehdit unsuru olabileceğinden endişe ediyor. Siz de bu endişeyi taşıyor musunuz?
Bu boru hattının inşaatının Irak’ın bütünlüğünü tehlikeye atacağı fikri şaka gibi birşeydir. Öncelikle herkes Türkiye’nin politikalarını biliyor ve farkında. Türkiye politikası bağımsız bir Kürdistan olmasına açıkça karşı. Bu da bizim karşı karşıya olduğumuz kader. Türkiye bizi her zaman durdurabilecek bir güce ve askeri güce sahip. Ama memnuniyetle bunu yapmayacaklarını söyleyebilirim. Irak’ın bütünlüğünü tehlikeye atan tek şeyin Bağdat’taki Başbakan Maliki’nin tutumudur. Maliki bize karşı bir kampanya başlatmaya çalışıyor. Türkiye bizim umut kapımız. Ve eğer bu umut kapısı kapanırsa Bağdat’a teslim oluruz ve hepimizin çıkarları tehlikeye girer.
- Kürtlere geçmişte kötü davranmalarına rağmen şu anda Türkiye için umut kapımız demeniz ironik değil mi?
Türkiye’de işler değişti. Bu çok basit. Türkiye’nin hiç sahip olmadığı bir şeye ihtiyacı var. Aynı şey bizim için de geçerli. Karşılıklı ihtiyaçları giderme iki tarafın da anlayışı oldu ve bunun siyaset ile hiçbir ilgili yok. Bu ekonomik bir konu. İki taraf da gelişim kaydetmek istiyor. Türkiye bizim için çok önemli bir ülke. Eğer ekonomik işbirliği ile bu ortaklığı ilerletebiliyorsak, kesinlikle buna devam edeceğiz.
‘Amerika anahtarı başkasının eline verdi’
- Iraklı güçler sınıra çok yakın konuşlanmış durumda. Bu bir savaşa dönebilir mi?
Bizim güçlerimizle onlarınki birbirlerinden çok uzak değil. Konuyu bir başka açıdan tartışmak istiyorum. Maalesef Başbakan Maliki bu bölgelerde gerginlik yaratmak istiyor. Biz Bağdat’a bir delege gönderdik. 14 maddeli bir muhtıra imzaladılar. Hem bizim güçlerimiz, hem de Irak’ınkiler bu muhtıraya onay verdi. Ve biz her şey yoluna giriyor diye çok mutluyduk. Maliki’ye gittiğimizde her şeyi reddetti. Burada sorulması gereken soru, acaba kendisi problemleri nasıl çözmek istiyor? Bizim anladığımız kadarıyla Maliki farklılıkları daha çok şiddet ile çözmek istiyor. Bazı bölgeler tartışmalı bölgeler olarak adlandırılıyor. Bu da Kürdistan Bölgesel Yönetimi için çok hassas bir konu. Gerçekten çok hassas. 14 madde üzerinde anlaştığımızda hepsini reddetti. Anlaşma sağlamak için nasıl bir formül oluşturmamız gerektiğini bilemiyoruz. Ama tabii ki beklentimiz var. Amerikan askerleri bölgeden çekildikten sonra işler değişecekti ve bu Irak’ta olması beklenen bir şeydi. Amerika bu ülkeye geldi, büyük harcamalar yaptı ve canlar feda etti. Ama iş bittiğinde anahtarı başkasının eline verdiler.
‘Maliki bize karşı F-16lar ve M-1 tanklarını bekliyor’
- İranlılar’a mı verdiler?
Barzani: Diğerleri dedim (gülüyor). Hangi problem olursa olsun bu problemleri geride bıraktılar. Bir soru sormak istiyorum: Neden Irak’a geldiniz, sebep nedir? Eğer amaç Irak’ın anahtarlarını başkasına vermektiyse, o zaman neden geldiniz? Neden? Bu Amerikalılar’ın cevaplaması gereken bir soru. Bu yüzden de şu anda olanlardan Amerika’yı sorumlu tutuyorum. Bu ABD’nin ahlaki bir sorumluluğu, çünkü burada bulundukları son dakikaya kadar bu problemleri çözmemiz konusunda bize yardımcı olmadılar. Ve bu problemlerin kolayca çözülemeyeceğini onlar da biliyordu. Bağdat nasıl davranıyor? Bağdat daha güçlü olacaklarına inanıyor, özellikle de Başbakan Maliki’den bahsediyorum. Kendisi F16′ları ve M1 tanklarını bekliyor. Yeterince güçlü olduklarında karşımıza çıkmak için. Bir sonucu bize dayatmak için. Herhangi bir sonucu dayatmaya çalışmak bölgede problem yaratır. Bir anlaşma, bir uzlaşma gerekiyor. Biz buna hazırız. Bu problemi kim güçlü, kim zayıf diye çözemeyeceğimizi biliyoruz. Evet bizim de bir uzlaşmaya hazır olmamız gerekiyor. İki taraf da olmalı. Kürdistan Bölgesel Yönetimi olarak biz buna hazırız. Diyalog, konuşmalar, uzlaşma, herşeye hazırız.
- Maliki ile uzlaşmayıp ‘kendi başımıza daha iyiyiz’ diyeceğiniz günler gelecek mi?
Bu ülkede bir anayasa var. Bu anayasaya olan inancımız kaybolana kadar herhangi bir adım atmayacağız. Anayasanın gerektirdiklerine uyulmadığı takdirde başka yollar da kesinlikle var.
- Türkiye için PKK burada. Bu garip mi? Onlar, siz ve Türkler için?
Bu konuyla ilgili sadece PKK konusu var. Türkiye’nin bir şeyi anlaması gerekiyor: Bu siyasi bir sorun. Askeri yollardan çözülemez. Bu sorunu çözebilmek için siyasi bir karar alınması gerekiyor. Biz bu konuyu sürekli Türkiye ile gündeme getirip konuşuyoruz her zaman. Ve buna devam edeceğiz. Bu sorunun siyasi çözümünün gerçekleşmesi için bir rol oynamayı istiyoruz.
- Beş yıl önce devlet başkanlarının buraya geleceklerini düşünür müydünüz? Kürdistan bu kadar ilerleyip bağımsız bir bölge olabilir miydi?
Beş yıl önce bu gerçekten çok zordu. Beş veya daha fazla yıl için bunu beklemek çok zordu. Çünkü hatırlıyorum, özellikle Türkiye’nin sınırda 200 bin askeri vardı. Bizi sınırlarımızın içine girmekle tehdit ettiler. Şimdi bunun yerine Türkiye ile 8 milyar dolarlık ticaret yapıyoruz. Bu sadece Kürdistan Bölgesel Yönetimi olarak. Diğer Türk inşaat şirketleri, diğer bölgelerde aktif olarak çalışmalar yapıyorlar. Erbil havaalanının açılışı için Başbakan Erdoğan buraya geldi. Bu büyük bir değişim. Türkiye ile olan ilişkiler adına gerçekten büyük bir değişim yaşandı.
‘Tam bağımsız Kürdistan için…’
- Tam bağımsız bir Kürdistan’a artık daha yakınsınız demek mümkün olur mu?
Evet bence öyle, çok iyi bir fırsatımız var. Ama aynı zamanda zorluklar da var. Tam bağımsız bir Kürdistan için öncelikle yakınımızdaki bir ülkeyi ikna etmemiz gerekir. Bu olmadan adım atamayız. Kıyı tarafından kapalı olduğumuz için, uluslararası güçleri ikna edebilecek bölgesel bir güce ihtiyacımız var. Şu anda istediğimiz şey Irak içerisinde bağımsız bir ekonomiye sahip olmamız. Irak’ın birliğine karşı olan en büyük tehdit ise Başbakan Maliki. Maliki hem tek taraflı davranıyor, hem de sadece kendi ön planla olmak istiyor. Bu Irak’ın problemlerini çözmeye yardımcı olmayacak. Maliki ile ilgili olan endişeler sadece Kürtlere ait değil. Şiilerle, Türkmenlerle, Sünniler ile konuşsanız da herkes Başbakan konusunda aynı endişelere sahip. Bu bir gerçek. Kimse Maliki’nin performansıyla ilgili memnun değil.(T24)
izmir haberleri |
izmir haber |